Temmuz 16, 2024
İstanbul'da Türkiye Maarif Vakfı (TMV) ve Türk-Alman Üniversitesi işbirliğinde ortaklaşa düzenlenen "Uluslararası İki Dillilere Türkçe Öğretimi Çalıştayı" başladı.
Avrupa’daki iki dillilere Türkçe öğretimi süreçlerini çeşitli boyutlarıyla değerlendirmek ve bu konuda ortaya çıkan sonuçları ilgili kurumlar ve kamuoyuyla paylaşmak amacıyla Türkiye Maarif Vakfı ve Türk-Alman Üniversitesi iş birliğiyle, Türk-Alman Üniversitesi'nin Beykoz yerleşkesinde düzenlenen çalıştayda ilgili kurum temsilcileri, eğitim müşavirleri ve alan uzmanlarının katılımıyla başladı. Millî Eğitim Bakanlığı (MEB), Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türk Dil Kurumu, Yunus Emre Enstitüsü, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı, Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının katılımıyla düzenlenen çalıştay kapsamında, Türk-Alman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Yıldız, MEB Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Tuba Korkmaz ve Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün açış konuşmaları ile konuklara seslendi.
“İki Dillilere Türkçe Öğretimi Alanına Yeni Ufuklar Açmayı Hedeflemekteyiz”
Açış konuşmasını gerçekleştiren Rektör Prof. Dr. Cemal Yıldız, dil ve kültürler arası etkileşimin önemini vurgulamak ve iki dillilere Türkçe öğretimi alanında yeni ufuklar açmak için buluştuklarını söyledi.
Dijitalleşen dünya ekseninde yaşanan gelişmelerin dil ve kültürler arası etkileşimi giderek artığına dikkati çeken Yıldız, "Küreselleşme ve göç gibi son derece güçlü dinamiklerin tetikleyici etkisiyle de iki dillilik veya çok dillilik yaygın hale getirmektedir. Bu durum, dil öğretimi ve öğrenimi alanında güncel gereklilik ve zorlukları doğurmakla birlikte, beraberinde etkisi yadsınamaz fırsatlar da ortaya çıkarmaktadır." dedi.
Prof. Dr. Yıldız, dünya genelinde milyonlarca insan tarafından ana dili veya ikinci dil olarak konuşulan Türkçenin, Türkiye'nin ekonomik gelişimi ve kültürel zenginliğinin etkisiyle daha fazla ilgi gördüğünü ifade etti.
Çalıştayın Türkçe öğretimi alanındaki zorlukların ve fırsatların değerlendirilmesine, ortak çözümler bulunmasına ve geleceğe yönelik stratejiler oluşturulmasına önemli katkısı olacağını dile getiren Yıldız, şöyle konuştu:
"Son yarım asırda yaşanan olağanüstü teknolojik gelişmeler ve dijitalleşme, Türkçenin öğrenimi ve öğretimi konusunda kaçınılmaz küresel bir etki yaratmıştır. Söz konusu etki, alanda yapılacak çalışmalara katkı sağlayacak fırsatlar sunmakla birlikte, güç birliğiyle aşılması gereken zorlukları da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle dil öğretimi süreçlerini ve yöntemlerini sürekli olarak gözden geçirmek, güncellemek ve teknolojiyle entegre ederek iyileştirmeler yapmak son derece önem arz etmektedir."
“Çalıştayın sonuçlarının uygulayıcılara da bir rehber olmasını arzu ediyorum”
MEB Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Tuba Korkmaz ise, kurumsal işleyişlerinden söz ederek sözlerine başladı. Korkmaz, “Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğümüz politikaları yapıcı ve diplomatik süreçleri yürütücü bir görev üstlenmektedir. Uluslararası kuruluşlarla ve anlaşmalarla ikili ilişkiler çerçevesinde MEB ile yurt dışındaki eğitim bakanlıkları arasındaki ilişkiyi kuruyoruz. Bu ilişkiyi kurarken de yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızla hakları ve onların gelişimlerine yönelik de birçok faaliyeti, politikayı yürütmüş oluyor ve birçok anlaşmanın altına imza atmış oluyoruz. Bakanlığımızın diğer birimi Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğü ise eğitim öğretim faaliyetlerini yürütüyor. Yurt dışına Türkçe öğretmeni, Türk kültürü öğretmeni ve üniversitelere yabancılara Türkçe öğretimi alanında akademisyen görevlendirme görevlerini yürütüyor.” dedi.
– "Türkiye Maarif Vakfı İki Dilli Çocuklara Türkçe Öğretimi Modeli"
Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün ise vakfın Türkiye adına yurtdışında örgün ve yaygın eğitim faaliyetleri yürütmek amacıyla kurulduğunu belirterek, Türkçenin öğretilmesi, Türk kültür ve medeniyetine dair değerlerin dünyaya doğru bir biçimde tanıtılmasına önem verdiklerini kaydetti.
Türkçe'nin uluslararası dil öğretimi standartlarına uygun Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığınca onaylı müfredat hazırladıklarını söyleyen Akgün, "Okullarımızda, okul öncesinden başlamak üzere K12'nin her kademesinde sistemli bir biçimde Türkçe öğretiyoruz. Okullarımızdan mezun öğrencilerimizin en az B2 seviyesinde Türkçe kullanma becerisine sahip olmalarını hedefliyoruz." dedi.
Her yıl, her sınıf seviyesinde Türkçe Durum Tespit Sınavı (TDTS) yaptıklarını aktaran Akgün, bu yıl ise mezun olacak öğrencileri için ilk defa Türkçe Dil Yeterlik Sınavı (TDYS) uygulayacaklarını bildirdi.
Avrupa'da yaşayan Türk ailelerin çocuklarının hem içinde bulundukları toplumun dilini öğrenmeleri hem de nitelikli bir ana dili eğitimi almalarının öncelikli hedefleri arasında olduğunu belirten Akgün, "Yapılan araştırmalar, ana dilini doğru şekilde öğrenemeyen ve kullanamayan iki dilli çocukların ve gençlerin, içinde yaşadıkları toplumun dilini öğrenme konusunda da zorluk yaşadıklarını göstermektedir. Dilin yanlış veya eksik öğrenilmesi, sadece iletişimde değil, duygu ve düşüncelerin aktarımında da benzer yanlış ve eksiklikleri beraberinde getirebilmektedir." ifadelerini kullandı.
Akgün, "Türkiye Maarif Vakfı İki Dilli Çocuklara Türkçe Öğretimi Modeli" adını verdikleri yeni yaklaşımın da çalıştayda istişare edilmesi isteklerini dile getirdi.
AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Tuba Korkmaz da Türk çocuklarına öz benliklerini, dillerini, kültürlerini unutmamak için başlayan Türkçe derslerinin, artık iki dillilere Türkçe öğretimi alanında gelişmeye başladığını vurguladı.
– Yeni eğitim modelleri tartışılacak
Açılış konuşmalarının ardından Humboldt Üniversitesi'nden Prof. Dr. Natalia Gagarina, "Türk-Alman İki Dilli Çocuklarda İlk Kelimelerden İlkokula Kadar Özgün/Özgün Olmayan Dil Bilgisi Sistemleri Oluşumuna Eleştirel Bir Bakış" başlıklı konuşma yaptı.
Gagarina, Türk-Alman çocuklarının dilsel yolculuğunu anlamanın, Türkçe ve Almanca dilbilgisi, sosyokültürel etkiler, aile dinamikleri ve eğitim ortamları gibi çeşitli faktörlerin araştırılmasını içerdiğini ifade etti.
Rouen Normandie Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mehmet Ali Akıncı, "İki Dilli Çocuklara Dil Öğretimi: Fransa'da Türkçe Örneği ile Son Gelişmeler" başlıklı konuşma gerçekleştirdi.
Çalıştayda, Türkçe öğretimi başta olmak üzere Avrupa'daki iki dilli Türk çocuklarına yönelik kurumlar ve STK'ler vasıtasıyla yürütülen eğitim faaliyetleri çeşitli boyutlarıyla değerlendirilecek, mevcut durum ve sorunlara yönelik çözüm önerilerini içeren bir rapor oluşturulacak.